Eyvah Karantinada Çenem Ağrıyor! | Bruksizm
Bulunduğumuz çağda hergün gün hayatlarımıza yepyeni olaylar, yepyeni materyaller yepyeni hedefler girmekte ve bu değişimlerin bir çoğu da çağımız insanının kaygılı yapısını tetiklemekte. Zihinsel stres her bireyde belirli bir oranda olduğunda başarıya ulaşmaya yardımcı olurken; kişinin başedebileceği seviyeyi aştığında; çeşitli sağlık problemlerini de beraberinde getirmekte.
Özellikle uluslararası düzeyde olağanüstü bir dönem yaşadığımız bu günlerde; sağlık ve gelecek korkusuyla insanlarımızın kaygı ve stres seviyelerinin arttığını ve bu sebeple de anda kalmanın zorlaştığını söylemek hiç de zor değil. Çok değil bundan 1 ay kadar önce günlük rutin hayatlarımızda da proje yetiştirmeye çalışırken, sınav dönemlerinde, aylık satış kotamızı tamamlamak için uğraştığımızda, trafikte yetişmemiz gereken bir toplantıya geciktiğimizde, çocukların okul taksit dönemlerinde zaman zaman baş ağrısıyla uyandığınız, ağzınızı açmakta zorlandığınız gün içerisinde çenenizde bir kasılma hissettiğiniz dönemler olduysa ve şimdi de benzer şikayetleri yaşıyorsanız size dişlerinizi bilinçli ya da bilinçdışı olarak sıktığınızı söyleyebilirim. Bu belirtilerin dışında; kulak ağrısı, ense ağrısı, ağzınızı açıp kapatırken ses gelmesi gibi şikayetleriniz de olabilir. Belki hiç şikayetiniz yokken diş hekiminize gittiğinizde ağıziçi kontrolleriniz yapıldı ve dişlerinizin hem çiğneme hem de dişeti kenarındaki yüzeylerinde aşınma, çatlak ve ufak kırıklar, yanağınızda ve dilinizde izler sebebiyle hekiminiz diş sıktığınızı söyledi ve siz de ‘’hayır öyle olsa farkederdim’’, ‘’eşim ses duyardı’’ ya da ‘’ben henüz hiç bir sorun hissetmiyorum’’ gibi açıklamalarla hekiminizi diş sıkmadığınıza iknaya çalıştınız. Aslında farkındalığınız arttığı için bir süre sonra kendiniz de farkettiniz.
Peki nedir diş sıkmamızın sebepleri ve nasıl tedavi edilmeli?
Tabii ki en büyük sebebi stres. Maalesef günümüzdeki hayat şartları kişileri bugünün sabrını yarın için harcatan şekilde zorlamakta. Bunun dışında bazı ilaçların kullanımı, uyku bozuklukları, kafein tüketiminin fazla olması, sigara tüketimi ve nefes problemleri de diş sıkma alışkanlığını tetiklemekte. Biz diş hekimleri tedavileri diş sıkmayı engelleyici ve diş sıkma sonucu oluşan şikayetleri ve zararları önleyici şekilde uygulamaktayız.
Geceleri koruyucu plak uygulamaları -ki gün içerisinde de stresli olduğunuzda da takılabilen bu plaklar- hem kasları ve eklemi rahatlatmakta hem de sıkma sonucu oluşabilecek aşınma, çatlak ve kırığa karşı dişleri korumaktadır.
LLLL (low level laser therapy) ile biostimulasyon uygulamaları da kaslarda kan dolaşımını arttırırken enflamasyonu azaltmaktadır. Haftada 2-3 kere çiğneme sırasında aktif kaslara uygulanan LLLL’ nin kısıtlı ağız açıklığı da olmak üzere birçok kassal spazmda etkinliği kanıtlanmıştır.
Çiğneme kaslarına uygulanan Botox ile de kas aktivitesi azaltılarak sıkma eylemi ciddi oranda azaltılabilmektedir.
Bu tedaviler içinde bulunduğumuz durum sona erdiğinde; kliniklerimizde sizlerle buluştuğumuzda uygulayabileceklerimiz, merak etmeyin biz hekimler ne gerekiyorsa o zaman yapacağız.
Şu andaki karantina durumumuzda ise; sizlerin neler yapabileceğinizi anlatmak istiyorum.
Öncelikle farkında olmlalıyız, farkındalık farkettiğiniz anlarda kendinizi durdurabilmeniz için çok önemli.
Beslenme; Magnesiumdan zengin beslenmek kas sağlığını arttırır. Bu dönemde kesinlikle çok sert gıdalardan (fındık, badem, havuç vb.), çok çiğneme gerektiren gıdalardan (sakız, lokum vb.) uzak durmalı, ağzı çok açmak gereken hareketlerden (ısırarak hamburger veya elma yemek vb.) kaçınmalı ve çiğneme kaslarımız mümkün olduğunca dinlendirilmeli.
Kas masajı; yanaklarınızın iki yanında bulunan çiğneme kaslarımıza ve şakaklarımızı çevreleyen başımızın iki yanındaki kaslara ağrı hissettirmeyecek şekilde hafif baskıyla masaj yapmak kaslarınızı ve sizi çok rahatlatacak.
Sıcak uygulaması; sıcak su torbalarının etrafına 1 kat havlu sararak yukarıda bahsettiğimiz kaslara 3’er dk lık periyotlarla günde 3 kere 15’er dk sıcak uygulamak kaslardaki dolaşımı arttıracağı niçin laktik asit birikimini uzaklaştıracak ve sürekli çalışmaktan yorulup kasılmış olan kasları gevşetecektir.
Uyku hijyeni; yani uyumadan 1 saat önce ekran diyetine başlamak, 2 saat öncesinden kafein alımını kesmek, uyunacak odaya rahatlatıcı etkisinden yararlanabilmek için lavanta yağı yerleştirmek, odanın çok sıcak ya da çok soğuk olmaması ve nefes egzersizleri ile tüm vücudu ve kasları rahatlatarak uykuya geçmek.
Yani tüm günün zihinsel yorgunluğunu kendinizle başbaşa kalıp kendinize kısa da olsa bir zaman yaratarak üzerinizden atıp tatlı bir farkındalıkla uykuya dalmak.
Her uyandığımız yeni günde rutin hayatlarımıza kavuşmaya biraz daha yaklaşırken sizce de en çok ihtiyacımız olan şey bu değil mi?